Global pazarlarda yer alan markalar her ülke için aynı pazarlama stratejisiyle hareket edememekte. Sloganlarda logolarda ürünlerde bazen de marka isimlerinde değişikliklere giderek daha hızlı pazara nüfuz etme yolunu seçebilirler.
Marka tercümesi marka isimlerinin dile en uygun olarak çevrilmesine denmektedir. Tek kelimelik bir işlem olarak görülebilir fakat gerçekten tercümanların, pazarlama uzmanlarının hatta sosyologların birlikte çalışmaları gereken bir iş alanıdır.
Marka Tercümesi Neden Gereklidir?
Marka tercümesi yapılmasının öncelikli sebeplerinden biri hedeflenen dilde marka adının argo sözcüğe karşılık gelmesidir. Hatta kimi ülkelerde bazı argo sözcükler bölgelere de değişebilir. Bu durumdan etkilenmek istemeyen firmalar marka tercümesini tercih etmektedir.
Örnek vermemiz gerekirse, Colgate Fransa pazarına girdiğinde “cue” ismini kullanmıştı fakat bu isim Fransa’da ünlü bir Pornografi dergisinin adıydı.
Kimi firmalar ise marka tercümesini bir strateji olarak kullanılır. Yerel halka daha fazla tanıdık gelen kavramlar, çağrışımlar üzerinde durarak markanın popülerliği sağlanmaya çalışılır.
Her iki açıdan da marka tercümeleri karar vermesi zor ve riskli bir eylemdir.
Nasıl Yapılmalı?
Marka tercümeleri sadece tercümanların yapabileceği bir iş değildir. Dil bilimcilerin pazarlama uzmanlarının hatta sosyologların bu sürece dahil olması gerekir.
Karar kılınan isimler hakkında saha araştırmaları yapmak öteki bir boyuttur. Yerel halkı bu sürece dahil ederek markanın bu isimle ne kadar başarılı olabileceği saptanabilir. Özellikle anketler sağlıklı sonuçlara ulaşılmasını sağlayacaktır.
Yerelleştirme uzmanları da marka tercümelerinde çalışmaktadır. Bu sayede markanın daha fazla yerel firmalar gibi algılanması sağlanır. Yerelleştirme sayfasına göz atarak konu hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz.
Marka isimlerini ya da ürün isimlerini değiştirmek bazı firmalar için oldukça sıradandır. Marka tercümesine en çok başvuran firma Lays’tir. Neredeyse her ülke için farklı bir isimle pazara girme stratejisini benimsemişlerdir. Örneğin Meksika’da “Sabritas, Birleşik Krallık’ta “Walkers” Brezilya’da “Chipsy” isimlerini kullanma yoluna gitmişlerdir.
Sürekli isim değiştiren bir diğer firma ise Algida’dır. İspanya’da “Friggo”, Venezulla’da “Tio Ricco”, Arjantin’de “Bresler” isimlerini seçmişlerdir.
Türk firmalar da bazen ülkelere göre isim değişikliğine gitmektedir. Örneğin Eti Negro Birleşik Krallıkta “Mola” ismiyle satışa çıkıyor çünkü sokak dilinde Negro ırkçılığa karşılık gelmektedir.
Sonuç Olarak;
Tercüme sektörü hayatın her alanında karşımıza çıkmaktadır. Bugün en büyük firmalar bazen globalleşme stratejisi olarak bazen de kötü anlamlardan kaçınmak için marka isimlerini ya da ürün isimlerini değiştirme yoluna gitmektedirler. Bu yazıyı beğendiyseniz Yurt Dışına Açılmaya Hazır Mısınız? yazısına göz atarak tercüme ve yerelleştirme faaliyetlerinin markalaşma sürecine hangi açılardan yardım ettiğini öğrenebilirsiniz.